ZAGOR Sıcak bir yaz ikindisi. Okuldan çıkar çıkmaz çantayı ahıra, siyah önlükle beyaz yakanın yanına, samanların üzerine atmışım. Koşa koşa gidiyorum ninemlere. Haremdeki ocağın üzerinde ufak bir kazan var. Altındaki ateş közlenmiş, küllenmiş. Kazanın dibinde kaynamış mısır ununun kırıntıları var. Bir parça alıyorum. Sıcak daha, elim yanıyor. Sesleniyorum, Nino! Kaçamakları nemli peşkirlere sarıp, torbalara dolduruyor. İncirin köküne, katırın kantarması bağlanmış. Semerine süt tenekelerinin ta